Sponsored Genesis

Genesis-Mining

Sponsored Computta

Mining

Turkler ve Japonlar

Japonlar ile Türkler arasında temel bir düşünce tarzı farklılığı vardır.

Şöyle özetleyebiliriz :

Japonlar: Biri yapabiliyorsa, ben de yapabilirim. Hiç kimse yapamıyorsa, ben yapmalıyım.


Türkler: Biri yapabiliyorsa ben neden yapayım? Hiç kimse yapamıyorsa, ben nasıl yapayım? :))

Uzman deli

Askerin biri bir bakışta herkesin boyunun ölçüsünü tam olarak doğru söylüyormuş ve arkadaşları buna çok şaşırıyorlarmış. Bir gün bunu komutana da götürmüşler ve olan biteni anlatmışlar. Komutan inanmamış...
- "Söyle bakalım benim boyumun ölçüsü kaç?", demiş.Asker aşağıdan yukarıya komutanı süzmüş ve
-"1.75 efendim", demiş.Komutan:
-"Doğru.. Hayret, nasıl bildin?" demiş. Asker :
-"Bilirim tabi efendim, ben kereste uzmanıyım

Mazeret

Temel askerliğini yapıyormuş. Bölükte kırk ere izin vermişler. Geç kalırlarsa çadır hapsi var, ancak iyi bir mazeretleri olursa affedilecekler. Kırk kişiden otuz dokuzu da geç kalmış, hep ayni mazeret:
- Atla istasyona celeydum. At catladi, tren kaçtı, geç kaldum.
Derken kırkıncı da tamamlanmış, Temel'e sıra gelmiş.
- Senin de mi atin çatladı, diye sormuşlar.
- Hayır, demiş. Yoldaki otuz dokuz at leşini geçemedum.

Gencin Dramı

Birgün bir genç yanında bir kızla eve gelir ve işte evleneceğim kız diyerek ailesini tanıştırır . Neyse kahveler içilir koyu bir sohbet başlar : Sonra bir ara baba oğlunun kulağına usulca bak oğlum annen beni yatakta hiç mutlu edemedi bu yüzden onlarca kadınla beraber oldum işte bu kızda o beraberliklerin birinden olma yani siz kardeşsiniz demiş . Genç yıkılmış üzülmüş ama yapacak bişey yok . Bir zaman sonra başka bir kızla gelmiş eve ve yine tanıştırmış baba bakmış ki bu kızda bi başka beraberlikten olma oğlunu çekmiş kenara ve yine aynı sözler siz kardeşsiniz evlenemezsiniz . Artık genç öfkelenmiştir ve annesinin yanına giderek ona herşeyi anlatır . Annesi gülerek sen babanın sözlerini kafana takma oğlum zaten gerçek baban değil demiş …

Hamile kalamayan koyun

Adamın birinin çok sevdiği bir koyunu varmış. Bu koyun hiç gebe kalamıyormuş. Adam, komşu köyde birinin koçu olduğunu ve hangi koyunla çiftleşirse hamile bıraktığını duymuş. Bunun üzerine koyununu el arabasına koymuş, çıkmışlar yola, köye vardıklarında selam verip adamın yanına yaklaşmış.
-Yahu gardaş senin koçun methini duydum koştum geldim. Hele bizim koyuna da bir çare.
-Aman gardaş lafımı olur. Amma 30 liranı alırım.
-Tamam.

Neyse çiftleşme gerçekleşiyor ve adam koyunu tekrar el arabasına koyup giderken koçun sahibine soruyor:
-Hamile kalıp kalmadığını nereden anlayacağız?
-Yarım sabah ahıra girince bak. Koyun eğer yatıyorsaaa hamiledir. Yok ayaktaysa hamile değildir.



Neyse sabah oluyor adam bir heyecanla ahıra koşuyor. Bakıyor ki koyun ayakta.
Ulan diyor yine tutmadı.
Karısı demiş ki bi daha götür.
Adamın ki de bir ümit koyunu tekrar el arabasına bindirip gitmiş.
Bu sefer 40 lira alıyor koç sahibi.
Ertesi sabah adam koşa koşa ahıra gidiyor ki bi de ne görsün koyun yine ayakta.
Adam iyice sinirleniyor. Neredeyse koyunu kesecek.
Karısı adamı sakinleştirip koyunu tekrar götürmesi için adamı ikna ediyor.
Adam koyunu götürüyor ama koç sahibi adam bu sefer 50 lira alıyor. Adam daha da sinirleniyor söylene söylene eve geliyor.
Koyunu ahıra atıp gidiyor.
Sabah ise yatağına uzanmış umutsuz ve sinirli bi şekilde karısına:
-Hele git şu koyuna bak. Oturuyor mu ayakta mı.

Kadın gidip bakıp geliyor ve diyor ki:


-Koyun ne oturmuş ne de ayakta bey. Arabaya binmiş seni bekliyor :)

Temiz Sürücü

Trafik memurları bir gün, trafik kontrolü yapıyorlarmış. Karşıdan gelen Temel ile Fadime’ yi gören komiser, hemen arabayı durdurmuş. İkisini de emniyet kemeri takmış olarak görünce:
-Beyefendi bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz, bu yüzden size 500 Türk Lirası ödül veriyoruz. Ama merak ettik, bu parayla ne yapacaksınız? Temel sevinçle cevap vermiş
-Ne mi yapacağum. Hemen gidip kendime bir ehliyet alacağum demiş. Polis :
-Ne ne ehliyetiniz yok mu, demiş komiser. Fadime olayı toparlamak için:
-Kusura bakmayın memur bey, temel içince ne dediğini bilmez, der. Komiser daha da şaşkınlıkla:
-Ne bir de içkili misiniz, diye bağırır. Arkadan yaşlı adam öne atılır ve :
-Ben demuş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalum başumuza bi iş gelir diye. Komiser neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdris de koşa koşa gelerek.

– Ne oldi,geçtuk mi sınırı daaa :)

Diken..

Fanatik Galatasaray'lı ilk defa gittiği berberde saçını kestirirken, berberi durduk yere:
— İlk gittiğin maçı anımsıyor musun? diye soracağı tutar. Bizimki beklemediği bu soru karşısında, şaşırır:
— Evet, ne olacak?
— Hangi maçtı?
— Bir Fenerbahçe maçıydı.
— Kadiköyde mi?
— Evet oradaydı….
Aradan bir-iki dakika geçmez. Berber yeniden sorar:
— Hangi maç demiştin?
— Fenerbahçe maçı.
— Nerede!! Nerede?
— Kadıköy dedik ya!
Bir-iki dakika geçmez yine aynı hikâye:
— Demek hayatta gittiğin ilk maç bir Galatasaray - Fenerbahçe maçıydı ha?
Bizimki sinirlenir:
- Evet be Fener maçı dedik ya !!!!
Berber birkaç dakika sonra ayni nakaratı sürdürünce, bizimki isyan eder:
— Eeee.. İnsaf be!! Kardeşim ilk gittiğim maçın Fener maçı olduğunu elli kere söylettin!!. Yeter artık!! Kırık plak gibi niye tekrarlıyorsun?
Sükûnetini bozmayan berber:

— Fener deyince saçların diken diken oluyor ama! Daha rahat kesiyorum [!?] 

Viagra :))

Eczaneye giren genç adam, leblebi çerez ister gibi eczacıya seslenir: 
—Abi bana bir viagra verir misin? 
Eczacı verir viagrayı.
Genç adam:
— Kaç para?
— 10 TL.
Genç adam 100 TL çıkarınca eczacı: 
— Bozuk yok mu? Kasada o kadar yok
— Bende de yok!
Bunun üzerine eczacı: karşıdaki dükkânı işaret ederek:
— Çerezciden bozdur gel.
— Ama abi! Çerezci beni tanımaz ki! 
Eczacı:
— Ben burdan işaret ederim bozar paranı.
Eczane karşısındaki çerezciye giren genç adam:
— Abi, beni karşı eczacı gönderdi, 100 TL’yi bozacakmışsın, birde 500 TL para verecekmişsin..
Çerezci başını kaldırıp eczacıya bakar, karşıdan eczacı da başını sallayarak onay verir.
Genç adam eczacıya 10 TL’yi verir ve viagrayı alıp gider.Akşamüzeri çerezci, gelip 500 TL’yi isteyince eczacı şaşırır:
— Ne 500 TL’si komşu?
— Çocuğu gönderdin hem 100 TL bozdurdun, hem de 500 TL. istedin ya! Hatta sana baktım, sende başınla onayladın!!.
Başına gelenleri fark eden eczacı, bozulduğunu belli etmeden, tabii vermiş çerezciye 500 TL’yi.. Tesadüf olacak ya!! Bu olaydan bir gün sonra eczaneye yaşlı bir amca girer.
Eczacıya yaklaşır:
— Oğlum! Ben şey.. viagra alacam ama etkileri nasıldır? Bilgi verir misin?
Eczacı oturduğu koltuğa iyice yaslanır:

—Size şu kadarını söyleyebilirim bey amca!!, dün birisine viagra verdim. Adam daha kutusunu açmadan, hem çerezciyi hem de beni becerdi!!

Meslek...

Kadın; işadamı kocasının, ülkedeki ekonomik krizin nabzını yoklamak amaçlı gezisini fırsat bilir ve eski manitalarından birini yatağına alır.. Olacak ya!! Koca, beklenen süreden önce iş gezisi bittiği için soluğu evde almıştır. Öyle ki, kadın arkadaşını anca sokabilir yatak odasındaki gardıroba. Kendi de hemen, darmadağınık olan yatağın içine uzanır. Kocası yatak odasına girdiğinde:

- Ah canım! Sakın yakma lambayı!! Başım öyle çok ağrıyor ki, başımı yorganın altına soktum; tahammülüm yok ışığa da, aydınlığa da...
Koca:
- Ah!! Ah canımın içi!! Şimdi geçiririm ben senin baş ağrını. Demesiyle karanlıkta soyunur, dökünür. Tam yatağa girerken, gardıroptakini evden nasıl çıkaracağını düşünen kadın, başlar sızlanmaya:
- Ah başım... Çatlıyor başım... Yok, hayır, dayanamayacağım; korkunç ağrıyor başım. Kocacığım ne olur, hiç değilse, açık bir eczaneden aspirin alır mısın?
Karanlıkta soyunup dökünmüş koca;
- Gayet tabii karıcığım, gayet tabii…
Elektriği yakmadan karanlıkta el yordamıyla giyinen koca apartmandan dışarı çıkar, karşıdaki tanıdık eczanenin nöbetçi olduğunu görünce de çok sevinir. Hemen koşar eczaneye:
- Aspirin istiyorum,
Eczacı:
- Tamam, bir dakika.. 
Eczacı, raftaki aspirini almaya uzanırken birden geri döner ve adama: 

- Ne oldu size böyle? Üstünüzdeki itfaiyeci üniforması da ne? Yoksa mesleğini mi değiştirdin?  

Beklenti...


3 dişi kedi damda buluşmuşlar. Bir tanesi:
— Yakında, basık burunlu İran tipi yavrularım olacak.
2’nci kedi:
— Benim de, dik kulaklı Siyam tipi yavrularım...
3’üncü kedi ise, karnını yalamayı sürdürerek:
—Ben, yavrularımın nasıl olacağını bilemiyorum; o sırada başım, bir çöp tenekesinin içine eğilmişti.
Yeni yılin neler doğuracağını merak edenler var. Yeni yıl da, diyebilir şöyle:
— O sırada başım gecen yilin içine eğilmişti, neler doğuracağımı ben de bilemiyorum.


            

Tek Asker

Manevra varmış. Temel elde tüfek yerde yatıyormuş. Komutan gelip sormuş : -Düşman önden gelirse ne yaparsın Temel?Temel cevaplamış.Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan.Temel bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda : -Ya düşman tepeden gelirse, deyince. Temel dayanamamış ve : 
-Habu memleketin tek askeru ben miyum komitanum daa!

Ameliyat

Yaşlı adam hastalığı nedeniyle ameliyat olacakmış. Ameliyatı cerrah olan oğlunun yapması için ısrar etmiş. Çok daha uzman olan doktorlar olduğu halde, bu ısrarının nedenini soranlara, kendinden emin bir şekilde "Onun bu ameliyatı çok iyi yapmasını sağlayacak formülü biliyorum" diyormuş.
Ameliyat günü gelmiş, ameliyathaneye giderken oğlunu yanına çağırmış ve şöyle demiş:

- Oğlum, zor olduğunu biliyorum. Bana bir şey olursa sakın üzülme. Zaten gelmeden annenle de konuştuk. Eğer bana bir şey olursa, eşyalarını alıp sizin yanınıza yerleşmesine karar verdik. Seninle ve geliniyle daha mutlu olur. O nedenle rahat ol.

Nasıl Deve?

İki arkadaş hayvanlar hakkında konuşuyorlardı:
Biri diğerine sordu:
-Sırtında kamburu olan hayvana ne denir?
-Bunu herkes bilir deve tabi ki.
-Tamam peki ya iki kamburu olana ne denir?
Arkadaşı bilmiş bir edayla cevaplar:
-Hecin devesi...
Arkadaşı şaşırır ve soruyu biraz daha zorlaştırır.
-Pekii bunu bil o zaman, üç kamburu olana?

-Ona da kamburu çıkmış hecin devesi derler. :)

Vatan Toprağı

Askerliğe yeni başlamış acemi er Temel çavuşunun yanına giderek. "Komutanım çorbada kum vardı" der.
Komutanı kaşlarını çatarak; "Ne olmuş yanı buraya yemek beğenmeye değil vatan toprağını korumaya geldiniz.Bir daha böyle şikayet istemem" der.
Ama Temelin cevabı hazırdır.

"Komutanım doğru yemek beğenmeye gelmedik ama vatan toprağını yemeye hiç gelmedik" der.

Süzme

Temelin 8 tane çocugu varmis ama hepsi de birbirinden salak,
geri zekaliymis. Temel ve karisi Fadime doktora gitmisler.Durumu
anlatmislar. Böyle böyle biz artik çocuk istemiyoruz demisler. Doktor
bunlara 1-2 kutu prezervatif vermis. Nasil kullanilacagini falan anlatmis
yollamis. Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamis
Temel kara kara düsünmeye baslamis . Ne yapsak ne etsek diye Fadime "Dur ben sana dantelden örüvereyim demis" Ölçüyü falan almis 1-2 gün içinde örmüs. aradan 9 ay geçmis Temel ile Fadimenin 1 çocuklari daha olmus. Zamanla çocuk büyümüs, 9-10 yaslarina gelmis. Ama nasi bi çocuk zeki mi zeki, firlama mi firlama . Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sinavlarda birinci, sporda tüm sehrin en iyisi, Köyün en zeki, atilgan çocugu olmus.
Bir gün Temel kahvede otururken sormuslar :
" Ya Temel senin 9 çocugun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasil oluyor da
bu kadar akilli oldu?" Temel gerine gerine cevap vermis :

" Süzme o, süzme."

İsim değişikliği

Temel ismini değiştirmek için mahkemeye başvurmuş.
Hakim demiş ki: "Ne var oğlum niye ismini değiştirmek istiyorsun? Hem
senin ismin ne bakalım ?"
Temel cevap vermis : "Temel Kıç".
Hakim : "Tamam o zaman değiştirmekte haklısın, yeni ismin ne olsun
istiyorsun?"


Temel : "Dursun Kıç" olsun demiş.

Fitil

Temel ishal olmus, gittigi doktor da "günde iki defa fitil" salik vermis. Temel fitilin asil kullanim seklinden habersiz oldugundan, hap gibi yutmus, ve tabii ki daha kötü olmus.
Ikinci defa gittigi doktor ona günde üç defa fitil vermis, Temel daha kötü olup da doktora üçüncü defa gidince doktor süphelenip sormus:
"Siz yoksa bu fitilleri hap gibi yutuyor musunuz?"
Temel kizmis,

"Yok, bi tarafima sokuyorum."

Kaplumbaga

Ücra bir koyun ilkokuluna müfettis gelecegi haberi alinir. Bunu duyan tek sinifli ilkokulun tek ögretmeni panikler çünkü çocuklar 2. sinifta olmalarina ragmen çok zor okumaktadirlar. Ögretmen müfettisin gelecegi gün sinifta ufak bir konusma yapar:
"Bakin çocuklar bugün okulumuza müfettis gelecek. Muhtemelen de tahtaya bir seyler yazip okumanizi isteyecek. Müfettis tahtaya bir sey yazmaya baslarsa hemen bana bakin ben size ne yazdigini anlatirim, siz de okumus gibi yapip söylersiniz."
Çocuklarin aklina yatmis bu tabii. Müfettis gelmis, kisa hosbesten sonra ögretmen çocuklardan birine "Kalk bakalim" demis "Su tahtaya yazdigimi oku" ve baslamis kocaman harflerle "kaplumbaga" yazmaya. Bunu gören ögretmen müfettise çaktirmadan çocuga bir güzel anlatmis ne oldugunu tahtadakinin.
Müfettis: "Oku bakalim oglum ne yaziyor?"

Ögrenci: "Tos-ba-ga"

Ördek

Ördek bara girer ve barmen'e:
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok dedik ya
- ekmek var mi
- eger bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
- çivi var mi
- yok

- ekmek var mi

Ucuz Tedavi

Adamin biri isyerindeki kantinde arkadasiyla yemek yerken * Kolumun ağrisindan ölüyorum, diye arkadasina dert yanmiş. Doktora gitsem iyi olacak Arkadaşı da:

-Yahu ne lüzum var demis. Ilerde kösedeki marketin çikisinda yeni bir bilgisayarli cihaz koydular. 10 liraya bir jeton aliyorsun kasadan,atiyorsun, yaninda getirdigin idrar örnegini açilan kapaktan içeri atiyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri ögreniyorsun demis. Gördügün gibi ucuz ve çabuk diye eklemiş.

Adam hemen bir kaba idrarini doldurup arkadasinin dedigini yapmis ve Bilgisayar hemen yazili olarak cevap vermiş:

-Kolunuzda bir cins eklem agrisi olan Tenis elbow olusmus. Sicak suya koyun, agir islerden kaçinin, iki hafta sonra düzelecektir demiş.
Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan Bilgisayarin dedigini uygularken bir yandan da hınzırca fikirlere kapilip bu akilli cihazin nasil aldatilabilecegini düsünmeye baslamis. Ertesi gün olunca bir miktar çesme suyuna köpeginden alinmis bir kili koymus, üstüne bir sekilde elde ettigi karisinin ve kizinin idrar örneklerini eklemis, tüm bu karişimin üzerine bir de mastürbasyon yapip dogru cihazin yanina varmış. Jetonu atip kabı makineye vermiş, on saniye sonra cihazdan yazılı yanit gelmiş.

1. Çeşme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazı almayı düşünün
2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alip köpeğinizi yikayin
3. Kızınız kokain bagimlisi. Bir psikiyatri kliniğine yatırın
4. Karınız hamile. Erkek ikizler. Sizden değil. iyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz iyileşmez

Avci Temel

Dört kisilik avci grubu, tecrübeli avci Temel'in önderliginde ormanda
ilerlemekte. Karsilarina küçük bir delik çikar.Temel:
`Yatin yere,tavsan deligi !'
Bütün avcilar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavsan
çikar. Avcilar hemen vururlar.Tekrar yürümeye baslarlar.Bir sure sonra
büyükçe bir delik çikar karsilarina. Temel :
'Yatin yere, tilki deligi!' Yatarlar.
Biraz sonra tilki çikar.Onu da vururlar.Tekrar yola düserler.Bu defa daha
büyük bir delik çikar. Temel :
`Yatin yere, ayi ini !'Yere yatarlar ve çikan ayiyi vururlar.Iyice keyiflenen avcilar yürümeye devam ederler. Kisa bir zaman sonra kocaman bir deligin basinda dururlar. Acemiler hep birden Temel'e bakar.Temel :
'Usaklar ne çikacagini bilmiyorum.Ama yatin yere,ne çikarsa bahtimiza!' . . .

Ertesi gün gazetelerde :`Dört avci tren altinda can verdi...

Fark

Temel'e sormuslar,
- Evli kadin ile dul kadin arasinda ne fark vardur?

- Tul kadin kocasinin nerede olduguni piliy, evli kadin pilmiy.

Mars'ta Hayat Yok

Temel, marsa gidecek ilk astronottur. 10 milyar dolarlik muhtesem bir uzay gemisi ile giden Temel'den dönüse dek haber alinamayacaktir.
10 yil sonra geri döndügünde flaslar patlar herkes merakla etrafini sarar:
"Marsta hayat var mi???"
Temel omuzlarini silker: "Yok ..."
Bilim adamlari, basin ve tüm dünya hayal kirikligi içindedir. Temel'i uçaga bindirip Trabzon'a ugurlarlar.
Aksam evinde ailesi ile kendi dönüsünü seyreden Temel'in oglu sorar:
"Baba hakkaten hayat yok muydu acaba?"

Temel yine omuzlarini silker: "Haçan saat 11 dedin miydu butün tükkanlar kapanii! Sen puna hayat mi diisin?"

Gözbebegi

Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ögretmeni ögrencilerden miss perkins'a "söyle bakalim, insan vücudunda uyarildiginda normal büyüklügünün alti katina ulasan organ hangisidir?" Ögrenci yüzü kizararak bana bu soruyu sordugunuzdan ailemin haberi olacak demis. Ögretmen baska bir ögrenciye dönmüs ve sen söyle miss sarah demis. Sarah "los isikta gözbebegi" yanitini vermis. Ögretmen aferin dedikten sonra miss perkins'a dönmüs ve sana üç sey söyleyecegim demis. 1- dersine hiç çalismamissin bundan ailenin haberi olacak 2-aklin fikrin sürekli kötü seylerde. 3- ilerde çok büyük hayal kirikligina ugrayacaksin...

Papagan

Kadinin birinin cani sikilir ve hayatinda degisiklik olsun diye pet shoptan bir hayvan almaya gider.Pet shopa gidince kedi,köpek ve bir papaganin fiyatini sorar. Papaganin fiyatinin çok ucuz oldugunu gören kadin sorar:
''bu papagan neden bu kadar ucuz'' .Pet shopun sahibi yanitlar:
''bu papagan daha önce bir genelevde duruyordu, agzi biraz bozuktur, alanlarda ondan sikayetçi onun için fiyat ucuz.
''Kadin bu fiyati kaçirmak istemez ve bir papagan ne kadar kötü konusabilir ki diyerek alir evine götürür. Eve gelince kadin papaganin örtüsünü kaldirir. Yeni ortami gören papagan
''ooo yeni mekan, yeni patron '' der.
Kadin bunlara gülüp geçer. Daha sonra evin iki kizi okuldan gelir. Papagan bunlari görerek
''ooo, yeni mekan yeni patron, yeni kizlar'' der..
Tabii kizlar saskin. Anneleri olayi anlatinca kizlar da gülerler. Bu sirada evin babasi gelir. Papagan yine acar agzini:
''yeni mekan, yeni patron, yeni kizlar''
sonra evin babasina bakarak

''OOOO, Mehmet abi hos geldin yaaa!!!

Tahrik

Savci, sanik sandalyesindeki yasli teyzeye sorar :
- Bize yasinizi söyler misiniz?
- 86 yasindayim
- Lütfen bize olay günü neler oldugunu anlatin
- O gün hava çok güzeldi ve ben parkta oturuyordum....derken o adam geldi yanima oturdu
- Onu taniyor muydunuz?
- Hayir ama tatli birine benziyordu
- Sonra ne oldu?
- Birden bacaklarimi oksamaya basladi...
- Ona engel oldunuz mu?
- Hayir
- Neden?
- Çünkü hosuma gitti.. kocam 30 yil önce öldügünden beri kimse bana böyle dokunmamisti....
- Sonra ne oldu?
- Sonra gögüslerime dokundu....
- Engel oldunuz mu?
- Hayir
- Neden?
- Çünkü bana kendimi uzun zamandir ilk defa bir kadin gibi hissettiriyordu...
- Sonra ne oldu??
- O kadar tahrik olmustum ki bacaklarimi açtim ve "SEVIS BENIMLE HADI SEVIS BENIMLE!!!"diye bagirdim...
- Sizinle sevisti mi??

- HAYIR!! Ben öyle bagirinca o da birden "GÜLÜMSEYIIIN, KAMERA SAKASIIII!!"diye bagirdi ben de onu vurdum !!!!!!!

Süpermen

iki adam New Yorktaki Empire State binasinin tepesindeki barda oturuyorlarmis. Biri digerine dönmüs:
- Biliyor musun geçen hafta sunu kesfettim; Bu binanin etrafinda öyle kuvvetli rüzgarlar var ki, tepesinden atliyorsun asagi, 10. Kata kadar düsüyorsun, sonra rüzgar o kadar kuvvetleniyor ki seni döndürüp 10.Kat penceresinden içeri atiyor...Barmen bunu duyunca kafasini olumsuz bir sekilde sallamis. Öbür adam demis ki:
- Yahu sen deli misin olacak sey degil su dedigin..
- Yok kesinlikle oluyor denedim ben. Istersen simdi göstereyim sana.
Ve adam kalkmis bardan, gitmis pencereye, yallah atlamis asagi. 10.Kata yakinlasinca birdenbire pencereden içeri dogru kayivermis. Sonra da asansöre binip yukari, bara çikmis. Öbür adam demis ki:
- Yahu gördüm ama bu bir sefer olacak bir seydi bir daha olmaz
- Olur olur bir daha göstereyim bak...
Ve adam yine cumburlop asagi atlamis. Yine 10. kat civarinda rüzgar adami pencereden içeri ativermis. Adam bara dönünce öteki adama deneyip görmesini söylemis. Öbür adam:
- Haydi bakalim. Hakikaten ise yariyor demek. Bir deneyeyim...Demis ve pencereden asagi atlamis. Direk asagi uçarken 11. kati geçmis, 10.kat, 9.kat, 8.kat derken taakk diye kaldirima yapismis. Yukarida barda barmen birinci adama dönmüs ve:

- Süpermen, içince sapiytiyosun...

Sempanze

Kadin bebegiyle otobüse binerken otobüs soförü kendini tutamayip söyle demis:"- Aman tanrim ne kadar çirkin bir bebek..." Kadin sinirle biletini kutuya basmis, en arka tarafa geçmis, bir adamin yanindaki bos yere oturmus. Adam dönüs kadina;"- Özür dilerim. Acaba az önce soförle aranizda ne geçti?"
Kadin: - Büyük bir terbiyesizlik etti. Hakaret...
Adam: - Bir kamu görevlisi insanlara hakaret edemez. Suç teskil eder.
Kadin: - Dogru. Gideyim de sunu bir azarlayayim.

- Merak etmeyin, ben maymununuza göz kulak olurum...

Ucuz Tedavi

Adamin biri isyerindeki kantinde arkadasiyla yemek yerken * Kolumun agrisindan ölüyorum, diye arkadasina dert yanmis. Doktora gitsem iyi olacak Arkadasi da
* Yahu ne lüzum var demis. Ilerde kösedeki marketin çikisinda yeni bir bilgisayarli cihaz koydular. Üç otuz paraya bir jeton aliyorsun kasadan,atiyorsun, yaninda getirdigin idrar örnegini açilan kapaktan içeri atiyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri ögreniyorsun demis. Gördügün gibi ucuz ve çabuk diye eklemis.
Adam hemen bir kaba idrarini doldurup arkadasinin dedigini yapmis ve Bilgisayar hemen yazili olarak cevap vermis:
* Kolunuzda bir cins eklem agrisi olan Tenis elbo olusmus. Sicak suya koyun, agir islerden kaçinin, iki hafta sonra düzelecektir demis
Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan Bilgisayarin dedigini uygularken bir yandan da muzirca fikirlere kapilip bu akilli cihazin nasil aldatilabilecegini düsünmeye baslamis. Ertesi gün olunca bir miktar çesme suyuna köpeginden alinmis bir kili koymus, üstüne bir sekilde elde ettigi karisinin ve kizinin idrar örneklerini eklemis, tüm bu karisimin üzerine bir de mastürbasyon yapip dogru cihazin yanina varmis. Jetonu atip kabi makineye vermis, on saniye sonra cihazdan yazili yanit gelmis.
1. Çesme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazi almayi düsünün
2. Köpeginizde kene var. Eczaneden özel bir sampuan alip köpeginizi yikayin
3. Kiziniz kokain bagimlisi. Bir psikiyatri klinigine yatirin
4. Kariniz hamile. Kiz ikizler. Sizden degil. Iyi bir avukat bulun.

5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi birakmazsaniz kolunuz iyilesmez

Aptal milletvekili

Bir gün bir Amerikali milletvekilini bir odaya almislar ve sormuslar:
'-karin mi yoksa devletin mi.'
Amerikali düsünmeden cevaplamis:
'-devletim.'
oradakiler:
'-o zaman al su tabancayi git yan odadaki karini vur.'
adam sikilmis terlemis ve sonunda dayanamayarak:
'-yapamayacagim.' demis.
daha sonra bir Türk milletvekilini
ayni odaya almislar.ayni soruyu sormuslar:
'-karin mi yoksa milletin mi?'.
millet vekili hiç düsünmeden:
'-devletim' demis
'-o zaman al su tabancayi git yan odadaki karini vur.'
odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmis.çikinca sormuslar:
'-ne oldu.'
'-sizin verdiginiz silah kurusiki çikti bende kariyi camdan asagi attim.

Çince

Rus devlet baskani Brejnev Amerika'yi ziyaret ettiginde Ford'un davetlisi olarak Beyaz sarayda davet edilmisti. Ziyaretin ertesi sabahi Ford Brejnev'e geceyi nasil geçirdigini sordu: Çok iyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Yaa ne gördünüz? Beyaz sarayda komünist bayraginin dalgalandigini gördüm. Brejnev'in bu cevabina Ford karsilik vermedi. Bir yil sonra Ford'da Rusya'ya ziyarete gitti. Sabah olunca Brejnev ona nasil uyudugunu sordu.Ford: Iyi uyudum ve ilginç bir rüya gördüm. Ne gördünüz? Kremlin'de komünist bayragi dalgalaniyordu. Brejnev pek memnun olmustu.Ford devam etti: Ama bayrakta acayip yazilar vardi. Ne yaziyordu ne yaziyordu? Vallahi okuyamadim zira yazilar Çince idi

Bagdat mi?

Clinton bir gün Bagdat'a gider, Saddam'in karsisina oturur. Bir bakar ki Saddam'in koltugunda 2 tane dügme var ve bunlar ne diye sorar;
SADDAM: Bak göstereyim birincisine basmis alttan bir el çikmis Clinton'u gidiklamaya baslamis saddam güler ikinci dügmeye basmis bir el çikip Clinton vurmaya baslamis saddam kahkahalara bogulmus. Peki demis Clinton haftaya da bizim oraya Amerika'ya bekleriz. Bu kez Saddam Amerika'ya gider. Clinton'un masasinda 2 dügme. Saddam sormus bunlar ne ise yarar
Clinton: Kak göstereyim der dügmenin birine basar Clinton baslar gülmeye saddam saskin ne oldu diye... Clinton ikinci dügmeye de basar Clinton gülmekten ölecek durumdadir. Biraz sonra Saddam müsaade ister derki:

Ben artik Bagdat'a geri döneyim Clinton: Bagdat ? ne Bagdat'i ??

Sahte dolar

Marketin birine bir turist gelmis bir seyler almis, sonra Türk parasi
çikaramamis dolar uzatmis kasadaki adama.
Adam para sahte mi degil mi diye kuskuya düsmüs. Paranin orasina burasina
bakmis.Evirmis çevirmis anlayamamis sahte olup olmadigini.
Bakmis böyle olmayacak parayi sirada bekleyen Temel'e uzatmis.
'Bir de sen bak hele' demis.
Temel paranin bir altina bir üstüne bakmis sonra masanin üstüne atmis
ve 'bu para sahte' demis.
Herkes sasirmis, nasil anladin bu kadar çabuk demisler.

Temel de: 'Bunun üstünde Atatürk resmi yok' demis.

Temel uçakta

Temel uçakla Trabzon'a gidecekmis.Oturmus bir yere rasgele... Asil yer
sahibi gelmis;
Yer sahibi: Beyefendi burasi benim yerim kalkar misiniz?
Temel: Hayir
Yer sahibi : Beyefendi burasi benim yerim kalkin
Temel: Hayir
Yer sahibi gider hostese basvurur.
Hostes: Beyefendi burasi sizin yeriniz degil kalkar misiniz lütfen
Temel: Kalkmam
Hostes çare bulamayinca kaptana basvurur.
Kaptan, Temel'in kulagina bir sey fisildar ve Temel geçer arka tarafa oturur.
Herkes hayret etmis biz bu kadar ugrastik kalkmadi acaba Kaptan nasil kaldirdi bunu.Dayanamayip sormuslar kaptana:

Kaptan: Dedim ki Burasi Trabzon'a Gitmez

Temel ve çoban

Bir gün dagda gariban bir çoban zengin agasinin yüzlerce koyununu
otlatirken yanina birisi yaklasmis. Temel:
- Hey hemserim kolay gelsin. Sana burada kaç koyun oldugunu söylersem
bana bir koyun verir misin. Gariban çoban biraz düsünmüs ve aklindan
"Ulan ben bile burada kaç koyun oldugunu bazen sasiriyorum bu adam nerden bilecek demis" ve Çoban:
- Tamam bilirsen al bir tane koyunu götür. Temel:
- Tam 548 koyun var. Çoban:
- Hemserim dogru bildin. Bir koyunu al götür.Tabi o adam gitmis
koyunlarin arasina dalmis ve en irisini sirtlamis götürürken çoban
seslenmis.Çoban:
- Hey...! dur bakalim bende senin nereli oldugunu bilirsem koyunu geri
birakacak misin. Temel kabul edince çoban:
- Sen Trabzonlusun.
- Peki nereden anladin?
- 548 tane koyun içinden davar köpegini sirtlayip götüren Trabzonludan

baskasi olmaz da ondan.

Ah su medya!

Temel bir gün hamama gider Herkesin üzerinde pestamal vardir ama temelin
üzerinde bir gazete kagidi sarilidir .... Temel e sorarlar
- Temel hayirdir niye pestemal degilde gazete kagidi
Temel cevap verir:

-Oglum medya herseyi büyütüyor..

Internetin Temelcesi

Temel, bilisim sektöründe çalisan bir firmaya is basvurusu yapmis. Firma
yetkilileri önce bir bilgi testinden geçmesi gerektigi söylemisler ve ilk soruyu
sormuslar :
-Internet ne demektir ?
Temel düsünmüs, tasinmis ve :

- Ise ciremedum temektur...

I am Sorry

Temel bara gitmis. Geçmis bir kenara oturmus, biraz sonra bara bir adam girmis
ve siska uzun boylu bir adamin kafasinin üzerine sise koymus, çekmis silahi
ates etmis sise paramparça... Ates eden adam elini kaldirmis;
- I am Pekosbill...
demis ve çikip gitmis. Daha sonra bara bir baska adam girmis ve yine o siska
adamin kafasinin üzerine konserve kutusu koymus, çekmis silahi ates etmis
kutu paramparça... Ates eden adam elini kaldirmis;
- I am Redkit...
demis ve bardan çikip gitmis...
Temel bunlari seyrettikten sonra dayanamamis, eline bir elma almis ve o siska
adamin kafasinin üzerine elmayi yerlestirmis, çekmis silahi ates etmis ve adami
tam anlinin ortasindan vurmus... Elini kaldirip;
- I am sorry...

demis ve çikip gitmis...

Hatirla Oni

Temel savaşta yanında 10 arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüş. İlk gün
işkence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş. Ikinci gün 3 kisi daha
dayanamamış itiraf etmiş. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış. Dördüncü
gün işkencenin dozu artmış Temel den çit yok. Besinci gün işkence iyice
ağırlaşmış ama Temel yine ayni. Iki hafta sonra Temel i kaldığı hücrede
izlemeye karar vermişler. Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de
söylenmekteymiş :

-Hatirla oni...Hatirla oni.. Hatirlaaaa oni...

Boynuzlu Köpek

Temel birgün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun
yolda onu görüp :
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpegimi cezdurayrum Dursun kardesim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....

- Valla ben onin özel hayatina karişmayrum. ..

Arkadaslarimi Geri Getir

Bir Fransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra issiz bir adaya
çıkarlar. Ingiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransiz bunun Aladdin in sihirli
lambası olabilecegini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir
cin çıkar ve konuşmaya baslar :
- Dileyin benden ne dilerseniz.. .
İngiliz : Ben ailemin yanına Ingiltereye gitmek istiyorum...
der. Cin hemen isteğini yerine getirir.
Sıra Fransiza gelir. O da ailesinin yanına Fransaya gitmek ister. Onun isteği de
yerine gelir.
Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafina
bakar ve cine dileğini söyler :
- Arkadaslarim da gitti ben bu issiz adada yalniz kaldim onun için arkadaşlarımı

hemen geri getirmeni istiyorum" der...

100 Hamsi

Dursun Temel e sormuş :
- Usagim oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Temel : 100 tane yerim valla...
Dursun : Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi
oruçsuz yersin...
Bu espri Temel in acaip hoşuna gitmiş. Yolda Cemal i görmüş ve hemen sormuş
- Uşağım oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Cemal : 50 tane yerim ben...

Temel : Tüh be uşağım 100 deseydun sana müthiş bir espri yapacaktum..

Sponsored SimpleFX

Sponsored 24options

Sponsored Computta

S4Mining

Sponsored Adnw

loading...

Sponsored Chitika